Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), özel okullardaki fahiş fiyat artışlarına ilişkin önemli bir tavsiye kararı alarak Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) çağrıda bulundu. Bir velinin başvurusu üzerine yapılan incelemede, kayıt yenileme ücretinin bir yılda 169 bin liradan 350 bin liraya yükselmesi ve özellikle yemek, servis, kırtasiye gibi eğitim dışı hizmetlerde %236'lık astronomik artışlar dikkat çekti.
Başvuruyu değerlendiren KDK, okulun eğitim hizmetlerine MEB mevzuatındaki üst sınırdan zam yaparken, eğitim dışı hizmetlerde enflasyonun çok üzerinde bir artış uyguladığını tespit etti. Bu durum üzerine KDK, MEB'e şu konularda yönetmelik düzenlemesi yapılması yönünde tavsiye kararı verdi:
-
Kademe Başlangıç Ücretleri: İlkokul, ortaokul, lise gibi kademe başlangıç ücretlerinin belirlenmesi.
-
Eğitim Dışı Hizmetler: Yemek, servis, takviye kursu, kırtasiye ve benzeri eğitim dışı hizmetlerdeki fiyat artış oranlarının denetimi ve sınırlanması.
KDK ayrıca, başvuruya konu okul hakkında inceleme başlatılması gerektiği kanaatine vararak, tavsiye kararının ilgili kurumlara gönderilmesini kararlaştırdı.
KDK kararında, eğitim ve öğretim hizmetinin bir kamu hizmeti olduğuna ve bu hizmet özel hukuk tüzel kişileri tarafından yerine getirilse bile idarenin denetim ve gözetim yetkisinin devam ettiğine vurgu yapıldı. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nde ücret artışlarına ilişkin düzenleme bulunmasına rağmen, eğitim dışı hizmetlerde enflasyon oranının çok üzerinde artış uygulandığı belirtildi.
Kararda, özel öğretim kurumlarının eğitim hizmetini yalnızca ticari bir faaliyet olarak görmesinin "kamu hizmetini ifa etme anlayışından uzaklaşma" anlamına geldiğine dikkat çekildi. Hukuki olarak özel öğretim kurumları serbest ekonomik düzenin bir parçası olsa da, devletin eğitim hakkını koruma yükümlülüğü nedeniyle bu kurumların eğitim hizmetini salt bir kazanç alanı olarak değerlendirmesine izin verilmemesi gerektiği belirtildi.
Ayrıca, kanun, yönetmelik ve yargı kararlarında vurgulanan kamu hizmeti anlayışı gereği, eğitim hizmetinin piyasa koşullarından ziyade kamu yararının öncelikli olduğu bir alan olduğu ifade edildi. Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 12. maddesinde de bu kurumların faaliyetlerini sadece kazanç sağlamak amacıyla düzenleyemeyecekleri açıkça belirtildi.