Dolgun’un ilk durağı Osmaniye’ydi. Osmaniye Valisi Dr. Erdinç Yılmaz’ı ziyaret eden Dolgun, ardından Osmaniye İl Milli Eğitim Müdürü Aydın Albak ile görüşme gerçekleştirdi.

Dolgun, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörü Turgay Uzun ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Coşkun Özalp’ı da ziyaret ederek, görevlerinde başarılar diledi.

Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Dolgun, Osmaniye Şubesi istişare toplantısına da katıldı. Toplantıda Osmaniye şube yönetim kurulu üyeleri, denetleme ve disiplin kurulları, ilçe, işyeri ve üniversite temsilcileri ile kadın komisyonu üyeleri yer aldı.Öğretmen kıyafetleri


Selahattin Dolgun Osmaniye’nin ardından İskenderun’a geçti. Emel Akçay İlkokulu’nu ziyaret eden Dolgun, eğitim çalışanları ile bir araya geldi. Dolgun, “Deprem döneminde de ziyaret ettiğimiz bu güzide okulumuzu eğitim öğretime güzel bir şekilde hazırlayan okul idaremize ve öğretmenlerimize teşekkür ediyoruz” dedi.

Dolgun, İskenderun’da konteyner kentte okullarımızı da ziyaret ederek, eğitim çalışanlarını sorunlarını dinledi.

Dolgun daha sonra İskenderun İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Haytaz ve eğitim çalışanlarımızı ziyaret etti. Yeni göreve gelen İskenderun Belediye Başkan Yardımcısı Cihan Akyürekoğlu’nu da makamında ziyaret eden Dolgun, hayırlı olsun temennisinde bulundu.

Dolgun’un üçüncü durağı Hatay’dı. Dolgun Hatay’da ilk olarak Hatay 2 Nolu Şubemizin teşkilat toplantısına katıldı. Toplantıda Hatay 2 No’lu şube yönetim kurulu, denetleme ve disiplin kurulları, ilçe, işyeri ve üniversite temsilcileri ile şube kadın komisyonları hazır bulundu.


Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Harun Tüysüz’ü de ziyaret eden Dolgun ardından Hatay/Antakya Erol Bilecik Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi’nde eğitim çalışanlarıyla buluştu.

Dolgun son olarak Hatay 1 No’lu Şubemizin istişare toplantısına katıldı. Toplantıda Hatay 1 No’lu şube yönetim kurulu, denetleme ve disiplin kurulları, ilçe, işyeri ve üniversite temsilcileri ile kadın komisyonu üyeleri hazır bulundu.

Eğitim çalışanlarının kaybetmemesi için Türk Eğitim Sen mutlaka yetkili olmalıdır.

Toplantılarda bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Dolgun, yetki süreci ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Türk Eğitim-Sen’in ahlaki duruşu, ciddi ve etkili mücadele anlayışı ile sendikacılığın kutup yıldızı olduğunu söyleyen Dolgun, her durum ve koşulda denge hesabı gütmeden, tavizsiz ve dirayetli kararlar alan, doğru bildiklerini söylemekten korkmayan ve sadece eğitim çalışanlarının yanında saf tutan bir sendika olduğuna dikkat çekti.

Böylesine ilkeli bir sendikanın mayıs ayında yetkili olması gerektiğini belirten Dolgun, bunun eğitim çalışanlarının geleceği açısından büyük önem taşıdığını bildirdi. Dolgun, şunları kaydetti: “Hak ve kazanımlarımızın güçlenip, büyümesi, yanlış ve eksik uygulamalara gür bir sesle karşı duruş ortaya konulması, meslektaşlarımızın tehdit ve şantaja maruz bırakılmaması, işiyle inandıkları arasında tercihe zorlanmaması, şahsiyetlerinin incitilmemesi için Türk Eğitim Sen’in mutlaka yetkili sendika olması gerekmektedir. 8. Toplu Sözleşme Döneminde nasıl sendikacılık yapılır herkes görmeli, eğitim çalışanları sarı sendikanın insafına bırakılmamalı, işverenle yani hükümetle dişe diş bir mücadele yapılmalıdır. Ancak bu şekilde eğitim çalışanları daha fazla kaybetmez, arzu edilen, özlenen bir sendikal mücadele hayat bulur. Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen olarak bu mücadeleye talibiz. Şayet kamu çalışanları yetkiyi ehil ellere yani bize verirse, daha müreffeh yarınlara ulaşacaktır” dedi.


Dolgun ayrıca, Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen’in her türlü takdire ve övgüye layık mücadelesiyle, 8. Dönem Toplu Sözleşme masasına yetkili sendika olarak oturacağına ve hak mücadelesinin nasıl yürütüldüğünü herkese göstereceğine inandığını bildirdi.

Eğitim çalışanlarımız yetkiye en yakın sendika Türk Eğitim-Sen’e destek olarak, önümüzdeki iki yılımızın heba olmasını engelleyebilir.

Dolgun eğitim çalışanlarına da seslendi: “14 senedir yetkili sendika olarak, kamu çalışanlarının hakkını savunduğunu zanneden, etkisiz yetkili sendikadan MEMMUNSAN üyeliğine devam et!

Diğer irili ufaklı sendikalara üye olan meslektaşlarımız da, etkisiz sendikanın yetkili olmasına vesile oluyorlar.

Oysa eğitim çalışanlarımız yetkiye en yakın sendika Türk Eğitim-Sen’e destek olarak, önümüzdeki iki yılımızın heba olmasını engelleyebilir.

Geriye dönüp bakmak lazım.

Türk Eğitim-Sen’in yetkili olduğu dönemlerde, eğitim çalışanlarımızın alım gücü, ekonomik durumu, özlük ve sosyal hakları nerelerdeydi, şimdi nerede?

Depremde Konut Seferberliği: 250 Bin Teslim, Hedef 450!
Depremde Konut Seferberliği: 250 Bin Teslim, Hedef 450!
İçeriği Görüntüle

14 Nisan diğer sendikalardan istifa etmek için son tarih.

Eğitim çalışanı arkadaşım karar senin. Gelin hep birlikte hakkı tutup kaldıralım, Türk Eğitim Sen’e üye olalım.”