Türkiye'deki ücretli yıllık izin sürecinde işçilerin sıklıkla gözden kaçırdığı bir hak, izin ücretinin peşin ödenmesi zorunluluğu. İşverenler tarafından yeterince uygulanmayan bu kural, Yargıtay'ın son kararıyla yeniden gündeme geldi.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 57. maddesi, yıllık izin ücretine ilişkin kuralları net bir şekilde ortaya koyuyor. Maddede, "İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır" ifadesi yer alıyor.
Bu, bir işçinin 14 Temmuz 2025'te izne başlayıp 21 Temmuz 2025'te işbaşı yapması durumunda, izinde geçirdiği 7 günlük ücretin, işveren tarafından işçi izne çıkmadan önce maaş hesabına yatırılması gerektiği anlamına geliyor.
Yargıtay'dan Emsal Karar
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 10 Mart 2025 tarihli, 2025/2024 esas ve 2025/2487 numaralı kararı, bu konudaki uyuşmazlığı gidererek işçiyi haklı buldu. Kararda, işçinin yıllık izne çıkmadan önce ücretinin peşin ödenmemesinin haklı fesih nedeni sayılacağı ve işçinin tazminatını alarak işten ayrılabileceği belirtildi.
Yargıtay'ın kararında şu ifadelere yer verildi: "4857 sayılı Kanun'un 57/1 hükmü ve 103'üncü maddesi ile Yönetmelik'in ilgili hükümleri dikkate alındığında; işverence yıllık ücretli izin kullanan her işçiye, izin dönemine ilişkin ücretinin izne başlamadan evvel peşin olarak verilmesi veya avans olarak ödenmesi mutlak emredici şekilde düzenlenmiş olup bunun için işçinin ayrıca yıllık izin ücretinin ödenmesi hususunda bir talepte bulunmasına gerek yoktur."
Bu karar, işçilerin yasal haklarını bilmeleri ve işverenlerin de bu konudaki yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmeleri açısından önemli bir emsal teşkil ediyor.